
Bu sayfa “20. Yüzyılın başında Osmanlı Devleti ve Avrupa ülkelerinin siyasî ve ekonomik yapısıyla I. Dünya Savaşı’nın sebep ve sonuçlarını ilişkilendirir.”
ÇANAKKALE CEPHESİ
Mehmet Akif Ersoy’un yanda verilen şiirinden Çanakkale Cephesiyle ilgili hangi bilgilere ulaşabilirsiniz?
Çanakkale Şehitlerine
Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer,
Kanıyor kum gibi… Mahşer mi, hakikat mahşer.
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk;
Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müthiş tipidir; Savrulur enkaz-ı beşer.
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Çanakkale Cephesi Osmanlı ordusunun Birinci Dünya Savaşı’nda kesin zafer kazandığı tek cephedir. Çanakkale direnişi bir milletin dayanışmasının ve şahlanışının destanıdır. Ordumuzun kendinden daha güçlü ordulara karşı durarak tarihin akışını değiştirdiği savaştır.
Çanakkale Cephesi İtilaf Devletleri tarafından açıldı. Amaçları İstanbul ve boğazları alarak Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakmak ve müttefikleri olan Rusya’nın ihtiyacı olan ekonomik ve askeri yardımı boğazlar üzerinden ulaştırmaktı.
Ayrıca İstanbul’un işgali ile Anadolu ve Rumeli arasındaki bağlantı kesilerek Osmanlı Devleti’nin zor durumda kalması sağlanacaktı.

İtilaf Devletleri önce Çanakkale Boğazı’nı deniz yoluyla geçmeyi denediler. İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan dönemin en güçlü donanması Çanakkale Boğazı’nın iki yanındaki savunma hatlarını aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi top ateşine tuttu.
Yoğun topçu ateşinin ardından Boğaz’ı geçmeye çalışan İtilaf donanması beklemediği bir sürprizle karşılaştı. Yüzbaşı Hakkı Bey komutasındaki Nusret Mayın Gemisi, gece boyunca boğaza büyük bir gizlilikle mayın döşemişti. 18 Mart 1915 sabahı, 16 İngiliz ve Fransız savaş gemisi boğaza girerek Türk tabyalarına ateş açtılar. Ortalık cehenneme döndü.
Toplarımızın pek çoğu kullanılamaz hale geldi. Bu arada Nusret Mayın Gemisi’nin boğaza döşediği mayınlara çarpan savaş gemileri tek tek boğazın derin sularına gömülmeye başladılar. İtilaf Devletleri’nin donanması ağır kayıplar verince geri çekilmek zorunda kaldılar.
Çanakkale’yi denizden geçemeyeceklerini anlayan Fransız ve İngilizler karadan saldırıya geçmeye karar verdiler. Orduda İngiliz ve Fransızlardan başka Avustralya, Yeni Zelanda(Anzaklar)Hindistan ve Cezayir ‘den getirilen askerler de bulunuyordu.
Hintli, Cezayirli ve Anzak askerlerinin Çanakkale’ye getirilmesinin sebebi ne olabilir?

İlk çıkarma harekatı 25 Nisan 1915 sabahı Fransız birlikleri tarafından gerçekleştirildi. Yandaki haritada görülen yerlerde kanlı çarpışmalar gerçekleşti. İtilaf Devletleri askerleri Osmanlı ordusu askerleriyle kıyaslanmayacak kadar silah ve mühimmat bakımından üstün bulunuyordu. Buna rağmen büyük direniş gösteren Osmanlı ordusu düşmanın ilerlemesine izin vermedi. Silah ve teknoloji Osmanlı askerlerinin inanç ve azmine yenilmişti.
Bu savaşta Anafartalar Grubu Komutanı olarak görev yapan Mustafa Kemal Paşa birlikleriyle savaşın kazanılmasında önemli rol oynadı. Aşağıda Mustafa Kemal Paşa’nın savaşın kazanılmasında gösterdiği çabayı anlatan metni okuyunuz
Kazanılan bir an
25 Nisan 1915.Türkler için karanlık bir gün başlangıcı. Çünkü İtilaf gemileri tan yeri ağarırken Seddülbahir ve Arıburnu bölgelerine asker çıkarmaya başlamışlar. Gözlem yerindeki taburumuz elindeki tüm vasıtalar tükeninceye kadar dövüşmüş sonrada kaçmaktan başka çare bulamamış. Mustafa Kemal düşman çıkarmasını haber almış, askerleriyle birlikte gitmektedir. Sonradan Kemal adı verilen yere gelince, Türk askerleriyle karşılaşır. Askerler, yorgun, üzgün…
Mustafa Kemal’in gür kaşları çatılır:
-Niçin kaçıyorsunuz?
-E fendim düşman…
-Nerede?
-İşte?
Gösterdikleri 261 rakımlı tepedir. Gerçekten de o anda düşman, Mustafa Kemal’e kendi askerlerinden daha yakındır. Kaçan askere bağırır.
-Düşmandan kaçılmaz!
Bu, gök gürültüsü gibi seste, aynı zamanda büyük bir iman gücü vardı. Askerde bir şaşkınlık. Bir yanda burunlarının dibindeki düşman, bir yanda ‘’düşmandan kaçılmaz’’ diye kükreyen inanmış ses.
Birden içlerinden biri cesaret ediyor:
-Cephanemiz kalmadı.
-Süngünüz de mi yok?
Ve sesinin bütün etkileyeceği gücüyle emrediyor:
-Süngü tak!.. yere yat!..
Bizim askerlerin yere yattığını gören düşman askeride yere yatıyor…
‘’Bu sırada 27.Alayda yetişti ve Kıtalara saldırı emrini verdim.’’
İşte, onu Çanakkale savaşı’nın en büyük adamı yapan ilk olay budur.
Faruk Çil, Atatürk ve Çanakkale s,51(Düzenlenmiştir)

ÇANAKKALE CEPHESİNİN AÇILMA NEDENİ: İtilaf devletleri tarafından açılmıştır.
1- Asıl neden; İtilaf devletleri’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını koruma istekleridir. Süveyş dolayısıyla Hindistan yoluna yönelik baskı ortadan kalkacak, Başkenti savunma telaşına düşecek olan Osmanlı Genelkurmayı Sina da yeni bir harekete geçemeyecekti.
2-Sosyal ve ekonomik bunalıma düşen Rusya’ya gerekli yardımı göndermek.
3-İstanbul ve Boğazları ele geçirerek Osmanlı Devletini saf dışı etmek, böylece Rusya ile doğrudan ilişki kurulabilecekti. Anlaşma devletleri arasında her türlü dayanışma sağlanabilecekti.
4-Savaşa henüz girmemiş olan Balkan devletlerini kendi yanlarında savaşa çekerek Bulgaristan ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna karşı yeni bir cephe açmaktır.
Bu nedenlerle İtilaf devletlerine ait donanmalar Çanakkale boğazına gelmişlerdir. Türk komutanlığı daha 26 Eylülde yani Osmanlı savaşa katılmadan önce bu boğazı tüm yabancı gemilere kapatmıştı. Ancak 1915 de Rusya İngiltere’ye başvurarak İngiltere ve Fransa’nın Çanakkale’ye saldırmalarını Osmanlı birliklerini oraya çekmelerini ve Rusya’nın işini kolaylaştırmalarını istemişti.
O zaman İngiltere deniz kuvvetleri bakanı Churchill savaşın batı cephesinde siper savaşı haline gelmesi üzerine yeni bir cephe açarak düşmanı sıkıştırmak yolunda bir plan hazırlamış ve bu planını 13 Ocak 1915 de kabineye kabul ettirmişti. Sonunda bu yolda Fransızlar ile anlaşan İngilizler Fransız gemileri ile birlikte 19 Şubat 1915 de Kumkale ve Seddülbahır berkitimlerini dövmeye başladılar. Mondros limanında toplanan düşman filosu 18 Mart 1915 de boğazı zorlayarak geçmeye çalıştı.1915’de Çanakkale Boğazında Nusret mayın gemisinin başarısından dolayı 7 zırhlı yitirerek geri çekilmek zorunda kaldı.
Başarı sağlayamayan İngiliz ve Fransız Birlikleri Gelibolu yarımadasına asker çıkarmışlardır. 25 Nisanda General Hamilton un emrindeki İngilizler boğazın kıyısındaki Kumkale’ye yerleştiler. Bundan sonra iki yan arasında uzun ve yıpratıcı bir siper savaşı başladı. 1915 Ağustosun da İngilizler in giriştikleri bir çevirme hareketi de Atatürk’ün Anafartalar da vaktinde el atmasıyla sonuçsuz kaldı. Bulgaristan da Bağlaşma devletleri yanında yer aldığından Osmanlının Almanya ile bağlantısı sağlandı ve Çanakkale ye daha etkili silahlar gönderildi. Almanya Osmanlıya iyice yardım edebilmek için Sırbistan’ı tamamıyla yenmek ve Bulgaristan’ı da Bağlaşık olarak kazanmak için çaba göstermekteydi. Mustafa Kemal komutasındaki Türk ordusu Anafartalar, Kireçtepe, Conkbayırı ve Arıburnu cephelerindeki başarılar sonucu 9 Ocak 1916’ da geri çekilmişlerdir. Savaşın son yılında Rusya’da İhtilalin patlak vermesiyle birlikte Ruslar savaştan çekilme kararı almış ve Erzincan’da 8 Aralık 1917 de silah bırakma antlaşması imzalanmıştı.
Rusya Bağlaşık devletlerle imzaladığı Brest-Litowsk antlaşması (3 Mart 1918 ) ile de Kars, Ardahan ve Batum’un geri alınması sağlanmıştı. Bu antlaşma ile Rusya 1877-1878 savaşında ele geçirdiği bu üç livada ki askerlerini geri çekiyor, bunların bundan sonra hangi yönetime bağlı olacağı sorununa da karışmayacağını kabul ediyordu. Bu yöreler yapılan halk oylaması ile Osmanlı topraklarına katılmıştı. Kars, Gümüşhane, Ahıska, Ahılkelek de alınmıştı. Bu arada Enver Paşa son bir Çabayla “Kafkas İslam Ordusunu “ oluşturmuş ve başına amcasını geçirip Azerbaycan’a ilerleme emrini vermişti.
Enver Paşa anılarında savaşın 1918 de Osmanlı aleyhine sonuçlanacağını tahmin edemediğini Bulgaristan ve Avusturya’nın savaştan çekilmeleri karşısında batıdan yardım alamayacağı için doğuda bir dayanak aramak amacıyla Kafkas ve İran’a yönelmişti.
Bu cephede Mustafa Kemal Türk askerlerine ”Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” emrini vermiştir.
SONUÇLARI:
1-En önemli sonucu; Doğu cephesinde Almanlara karşı üstünlük sağlamak için savaş uzamıştır.
2-İtilaf Devletlerinin İstanbul ve Boğazları almaları önlenmiştir.
3-Ruslara gerekli yardım gönderilememiştir.
4-Yarın milyona yakın insan ölmüştür
5-İngiliz ve Fransız gemileri büyük kayıplar vermiştir.
6-Mustafa Kemal’in başarılarından dolayı ulusal mücadelenin önderi olarak kabul edilmesinde önemli bir etken olmuştur.
Çanakkale Savaşları Türk milletinin tarihine altın harflerle yazıldı. Bu zafer milletin kanıyla, canıyla, dayanışmasıyla kazandığı her anı kahramanlıklarla dolu bir destandı. Bu zaferin birçok olumlu sonucu vardır. Boğazı geçip İstanbul’u alamayan İtilaf devletleri Rusya’ya da yardım ulaştıramadı. Zor durumda kalan Rusya savaştan çekildi. Bu zafer İtilaf devletlerine Osmanlı Devleti’nin zannettikleri gibi hasta adam olmadığını gösterdi. Türk ordusunun Çanakkale Savaşları’nı kazanması Birinci Dünya Savaşı’nın uzamasına yol açtı. Mustafa Kemal’in bu cephedeki başarıları askeri dehasını ortaya çıkardı ve Milli Mücadele’nin lideri olmasında etkili oldu. Bu zaferden sonra Bulgaristan İttifak grubuna katıldı. Bunun yanında eğitimli çok sayıda gencimiz bu savaşta şehit olduklarından bu durum gelecekte ülke kalkınmasında görev alacak kadroların azalmasına yol açmıştır.
Sizce devletler, Birinci Dünya Savaşı gibi bir savaşın çıkmaması için neler yapmalıdırlar?

1914 yılında başlayan savaş,1918 yılı sonlarına kadar devam etti. Devletler yorulmuş, ordular büyük kayıplar vermiş insanlar ekonomik olarak sıkıntı içerisindeydi.1917yılında önce Rusya savaştan çekildi. Alman denizaltılarının Amerikan gemilerini batırması üzerine Amerika Birleşik Devletleri İtilaf Devletleri’nin safında savaşa girdi. Temmuz 1918’de Amerika Birleşik Devletleri ve İtilaf Devletlerinin askerlerinden oluşan kuvvetler Almanya’yı yenilgiye uğrattılar. Savaş İtilaf Devletleri’nin yenilgisiyle sonuçlandı ve bu devletler İtilaf Devletleri’yle görüşmeler yaparak ateşkes istediler.
Milyonlarca insan savaşta hayatını kaybetti, yaralandı, sakat kaldı. Savaş sonunda Avrupa’nın siyasi haritası değişti ve Avusturya – Macaristan imparatorluğu ,Rus Çarlığı, Alman imparatorluğu ve Osmanlı Devleti sona erdi. Bu devletlerin topraklarında aşağıda haritada gördüğünüz Çekoslovakya, Macaristan, Avusturya ,Polonya, Yugoslavya gibi yeni devletler kuruldu. Devletlerin yönetim şekilleri de değişti. Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri’yle 30 Ekim 1918 tarihinde çok ağır şartlar içeren Mondros Ateşkes Anlaşması ‘nı imzalayarak savaştan çekildi.
ABD Başkanı Woodrow Wilson savaşa girmeden önce kendi adı ile anılan bazı ilkeler hazırlayarak İtilaf Devletleri’ne bunları kabul etmeleri şartıyla yanlarında yer alacağını bildirmiştir. Rusya’nın savaştan çekilmesiyle zor durumda kalan İngiltere ve Fransa bu ilkeleri kabul etmişlerdir. Buna göre savaş sonunda yenen devletler, yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacaklar, silahlanma yarışına son verilecek, Devletler arası gizli anlaşmalar yapılmayacaktı. Ayrıca savaş sonrası çıkabilecek sorunların barışçıl yollarla çözülmesi için uluslar arası bir cemiyet kurulacaktı.
Wilson ilkeleri doğrultusunda Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ülkeler arasında yaşanabilecek sorunlara barışçı çözümler bulmak, savaşları önlemek amacıyla Milletler Cemiyeti kuruldu. Günümüzdeki Birleşmiş Milletler’in temeli sayılan bu teşkilata Ülkemizde 1932 yılında üye olmuştur.