top of page

Bu sayfa “Demokrasinin temel ilkeleri açısından farklı yönetim biçimlerini karşılaştırır.” ve “Değişik dönem ve kültürlerde demokratik yönetim anlayışının tarihsel gelişimini tartışır.”  Kazanımına uygun olarak hazırlanmıştır. 

TARİHTEN GÜNÜMÜZE DEMOKRASİ

Demokrasinin gelişmesinde insanların barış, huzur ve güven içinde yaşama isteği etkili olmuş mudur? Nasıl?

  Demokrasinin Öğeleri

  • Hâkimiyetin asıl sahibi halktır.

  • Kişi hak ve özgürlüklerine yer verilir.

  • Herkes tek ve eşit oy hakkına sahiptir.

  • Toplum içinde yaşayan insanlar eşit hak­lara sahiptir.

  • Yönetenler halk tarafından belli aralıklar­la yapılan seçimler sonucunda göreve gelir.

  • Azınlıkta kalanların haklarına saygılı bir çoğunluk yönetimi sağlanır

Demokrasi, Yunancada halk anlamına gelen "demos" ile güç, kudret, iktidar ve yönetim anlamına gelen "kratos" kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelir. Demokrasinin anlamı "halk yönetimi" dir. Demokrasi, sistem olarak ilk önce Eski Yunan şehir devletlerinde uygulanmıştır.

Eski Yunan şehir devletlerinden Atina'da nüfusun bir kısmını esirler oluştururdu. MÖ 300 yılında Atina'da 500 bin nüfusun 400 bini esirdi. Kadınlar ve kölelerin yönetime katılmadığı dikkate alındığında halk kavramı içine bu iki grubun girmediği görülüyor. Şehirde yönetime katılan diğer kişiler, yasama organını yani meclisi oluşturuyorlardı. MÖ 367'de 12 Levha Kanunları ile Roma'da demokratik uygulamaya geçilmiştir. MS 212'de ise Roma'da yaşayan insanların hepsine vatandaşlık hakkının verilmesi, demokratik anlayıştaki gelişmelerdendir.

Büyük Özgürlük Fermanı olan Magna Carta Libertatum (Magna Karta Libertatum)' da (19 Haziran 1215) kralın yetkileri sınırlandırılmıştır. Halka birtakım hak ve özgürlükler tanınmıştır. İngiltere kralı ile soylular ve kilise arasında yapılan bu yasalar, demokrasi tarihinde kralın yetkilerini sınırlandıran ilk belge olmuştur. 1295 yılında İngiltere'de model meclis, İngiliz Parlamentosu toplandı. Her bölgeden iki soylu ve her şehirden iki vatandaş meclise katılmak üzere çağrıldı. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethi ile birlikte yayımladığı ferman önemli demokratik gelişmelerden sayılabilir. Fatih Sultan Mehmet, bu fermanda özellikle kişi dokunulmazlığı ve din hürriyeti üzerinde durmuştur.

1600'lü yıllarda demokratik yönetim anlayışında daha hızlı gelişmeler yaşanmaya başlanmıştır. 1689 yılında İngiltere Haklar Bildirgesi imzalandı. Bu belge ile serbest seçimler ve mecliste ifade özgürlüğü sağlandı. Bu dönemlerde yaşayan düşünürler, güçler ayrılığı (yasama, yürütme, yargı) ilkesini, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi konuları Avrupa kamuoyunun gündeminde tutmakta başarılı oldular.

1776 yılında Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, demokrasi konusunda somut bir adım oldu. 1789 yılında Fransız halkının elde ettiği hak ve hürriyetler, demokrasi tarihinin önemli aşamalarından birisi olmuştur. 1800'lü yıllarda Avrupa'da sanayileşmenin hızlanması yeni bir sınıf ortaya çıkarmıştır. Bu sınıf, işçi sınıfıdır. İşçilerin hakları ile ilgili gelişmeler de demokrasi ve insan haklarındaki gelişmeler içerisinde değerlendirilebilir.

1900'lü yıllarda Avrupa'daki yönetim anlayışında hızlı gelişmeler oldu. 1945 yılında diktatörler

II. Dünya Savaşı sonucunda yenildi. Demokrasi, Avrupa'da ve Japonya'da güçlendi. 1948 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile özgürlükler belirlendi, köleliğin imkânsızlığı vurgulandı. Doğal insan hakları ile birlikte, siyasi ve toplumsal haklar düzenlendi. 1989 yılında Almanya'yı ikiye ayıran Berlin duvarının yıkılmasıyla demokrasi daha da güçlendi.

Günümüzde insanlar arasında iletişim arttı. Bu durum, demokrasinin toplumun her alanında yayıldığını ve kabul gördüğünü göstermektedir. Şu anda dünyadaki 192 ülkeden 120'sinde demokratik yöntemle seçim yapılıyor olması önemli bir gelişmedir.

Eski Türk devletlerinde monarşik yönetim hâkimdi. Bir karar alınırken kurultay toplanırdı. Bu kurultay bir danışma meclisi gibiydi. Kurultay daha sonra divan adı ile de çalışmalarını sürdürmüştür. Türklerin İslamiyeti kabulüyle birlikte önceki birçok gelenekleri devam etmiştir. Bu dönemde yönetim biçimi değişmemiş, monarşik yönetimler varlığını sürdürmüştür. Türk toplumundaki önemli düşünürler, yöneticileri olumlu bir şekilde etkilemişler ve onları adaletli davranmaları konusunda uyarmışlardır.

Osmanlı Devleti'nde demokratik yönetim anlayışında birtakım gelişmeler yaşanmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir:

1 Kasım 1839'da Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman, bir çeşit vatandaş hakları bildirgesi gibidir.

23 Aralık 1876'da I. Meşrutiyet ilan edildi. Ayna zamanda ilk anayasa, Kanunıesasi kabul edildi. Bu anayasaya göre meclis kuruldu ancak son söz yine padişahındı.

23 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet ilan edildi. Bireylere daha fazla özgürlük tanındı. Osmanlılarda gelişen demokratik yönetim biçimi halkın talebiyle değil, yönetimdeki tıkanıklıklar sonucunda ortaya çıkmıştır.

23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açıldı. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile demokratik

yönetime geçildi.

bottom of page